Lazca.org / Lazca seçmeli ders - Kamil Aksoylu

Lazca seçmeli ders - Kamil Aksoylu

LAZCA SEÇMELİ DERS

Öncelikle bunun yeni bir şey olmadığını söyleyelim. Konuyu bilmeyenler olabilir. Yanılmıyorsam Talim Terbiye Kurulu’nun geçtiğimiz yıl aldığı karardır. Talep olması halinde Yaşayan Diller ve Lehçeler dersi adı altında anadili dersleri verilebilecek. Tabii ki bu işin lokomotifi Kürtler olduğu için en çok tepki de Kürt cephesinden gelmişti. Lafa gelince anadili ana sütü gibidir diyoruz. Hoş demesek bile anadili Türkçe olanlarla anadili Türkçe olmayanlar arasındaki fark ortada. Bu yüzden bir halk için anadilinin seçmeli ders olarak verilmesi o halkın anadilinin pek ciddiye alınmaması demektir.

Lazca açısından bakıldığında yeni haber müfredatın kabul edilmiş olmasıdır. Yakından takip edenler müfredat sorununu hatırlayacaklardır. Şüphesiz Lazca bu aşamaya kolay gelmedi. Bunun arkasında 20 yıllık bir süreç vardır. Ve bugün hayatta olan ve olmayan birçok kişinin bu sürece önemli katkıları var. Bunu en iyi bilenlerden biri olarak sürece omuz veren herkese şükranlarımı sunarak, hayatını kaybedenleri de saygı ve rahmetle anıyorum.

Zaman zaman bu süreçte neler yapıldı neler yapılamadı değerlendirmeleri yapıyoruz. Özellikle ben 93 Sürecinden çok söz ediyorum. Bunun farkındayım ve bilerek yapıyorum. Çünkü gençlerin, özellikle Laz kültürel hareketine yeni katılan gençlerin süreci iyi bilmelerini istiyorum. Bazen bu süreçle ilgili olsun, OGNİ dergisiyle ilgili olsun, Zuğaşi Berepe ile ilgili olsun yanlış bilgilenmelere rastlamaktayım. Amacım mümkün mertebe doğruyu aktarabilmektir. Başka bir anlamı da yok zaten.

Neler yapıldı neler yapılamadı değerlendirmelerine artı bir puan koyarken bir de eksik tarafını da değerlendirmemiz gerekiyor. Bu eksik taraf sadece Lazca için değil, Türkiye’de Türkçe dışında konuşulan bütün anadiller için geçerlidir. Biz, “anadili eğitimi mi anadilde eğitim mi” tartışmaları arasında cebelleşirken alın size anadiliniz seçmeli ders olsun dediler. Günümüz dünyasında anadilin seçmeli ders olması bir kazanım değil. Hatta eksik bir kazanım bile değil. Sadece insanları avutmaktır. Alınmış hak haktır elbette de bu böyle kalmamalı. Çünkü adı üstünde seçmeli derstir. Yarın yasa değişir, müfredat değişir, program değişir güme gider. Bunu eğitimci arkadaşlarımız daha iyi anlar ve bize de izah edebilirler. 10 kişinin seçeceği bir dilin yaşamasını ve geleceğe taşınmasını beklemek boş bir avuntu olur. Ankara – İstanbul’da seçmeli ders olsun buna itirazımız olmaz. Ama yerel diller zorunlu ders kapsamına alınmazsa bölgede bize çok iş düşüyor. Halkı bu yönde bilinçlendirip çocuklarının Lazcayı seçmelerini sağlamak gerekiyor. O kadar talep olmalı ki zorunlu olma yolu açılabilsin. Zorunlu olması hem ders açısından ciddiyet, hem devlet açısından samimiyettir. Dahası Lazcanın yok olmamasının garantisidir. Çocuklarıyla Lazca konuşmayan ebeveyniler artık okul öncesi çocuklarıyla Lazca konuşacaktır. Bu yıl olabildiği kadarıyla olsun zararı yok. Ama gelecek yıl bu böyle kalmamalı. Şimdiden buna hazırlanmalıyız. Anne babalar olarak bu görev en başta bizlere düşüyor. Bu aşamaya getirilen bir çabayı burada bırakmamalıyız. Devleti buna zorlamalıyız. Bölgede cayır cayır İngilizce, Almanca, Arapça gibi dersler zorunlu iken kimse oturup Lazca öğrenmez. Ayrıca insanlara kendi coğrafyasında anadilini seçme hakkı biraz traji-komik bir durumdur. Devlet insanları bu durumdan kurtarmalı. Devlete bunu yaptırmak için bizim de yoğun bir şekilde Lazca seçmeli ders hakkımızı kullanmamız gerek.  

 

Yapılacak bir başka önemli iş yeterli donanıma sahip öğretmen kadrosu oluşturmaktır. Öncelikle Lazca bilen yabancı dil öğretmenleri akla geliyor. Bu öğretmenlerin dil öğretme deneyimlerinden faydalanmalı. Müfredatı hazırlayan Laz Enstitüsü’nün bu yönde de çalışmalar yaptığını biliyoruz. Laz kültür dernekleri ve diğer ilgili yerel örgütlenmeler de bu çalışmayı destekleyip katkı sunmalıdır. Lazlar için Lazcayı seçmek ve birlik olmanın zamanıdır. Lazcayı seçelim, seçmeye teşvik edelim.

Kâmil Aksoylu

11-09-2013, 13:24
Geri gel