Lazca.org / EREĞLİ'DE BİR LAZ

EREĞLİ'DE BİR LAZ

Kâmil Aksoylu Toroci

Kdz. Ereğli köyleri ile birlikte 200 bine dayanan nüfusuyla Karadeniz’de en büyük ilçe olmanın yanında aynı zamanda orta ölçekli bir şehirdir. İlçe, demir çelik fabrikası dışında başka sanayi kuruluşları ve işletmeleriyle ülkemizde önemli bir istihdam alanına sahiptir. Türkiye’nin en büyük limanları ve tersanelerine de sahip olan Ereğli küçük bir metropol görünümündedir. Onlarca kilometrelik kıyılarında muhteşem doğal plajlar barınmaktadır. Ayrıca sosyal tesisleri, kampları ve her gelir seviyesine hitap eden turistik tesisleriyle de bölgede hatırı sayılır bir turizm potansiyeline sahiptir. Ereğli ilçesi bu özellikleriyle Karadeniz’de göç alan bir ilçe olup, farklı kültürleri bir arada barındıran bir kenttir. Bu karakteristik yapı ile Ereğli iktisadi alan dışında da bölgede sosyal ve kültürel etkinlikleriyle kitleleri buluşturan önemli bir kavşaktır.

Bu kentte yaşayan bir Laz var. Adı Cihangir Bilgin. Tanıyan ya da adını duyanınız vardır mutlaka ama neler yaptığını bildiğinizi pek tahmin etmiyorum. Müzisyendir kendisi. İTÜ konservatuar bölümünden mezun. Aynı okulu bitiren Şeyda hanımla hayatını birleştirip Ereğli’ye yerleşmişler. Defne kızlarıyla birlikte mutlu bir hayat sürdüren karı-koca bir yandan Ereğli’de başarılı işlere de imzalarını atıyorlar.

MOZİKACİ
Cihangir Bilgin Arhavi Lisesini bitirip İTÜ konservatuara başlayınca okuduğu okul yörede pek kaale alınmamış. Babasına "oğlun nerede okuyor” diye sorduklarında, artık bugün hayatta olmayan babası "mozikaci” olacakmış diye cevap verirmiş. Cihangir öyle bir mozikaci olmuş ki Ereğli’de bilmeyen yok.

TURKUAZ KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ
Cihangir Bilgin Ereğli’de bir yandan müzik öğretmenliği yaparken bir yandan da Turkuaz Kültür ve Sanat Derneğini kurar ve Ereğli’de müzik, kültür ve sanat adına Bilgin ailesi olarak başarılı işlere imza atarlar. Dernekte çeşitli enstrüman kurslarının yanı sıra eşi Şeyda Bilgin de miniklere bale ve modern dans dersleri vererek bu çalışmalarını her yıl gösteriye dönüştürürler. Derneğin bir de halk müziği korosu vardır ki her yıl Zonguldak-Ereğli-Alaplı bölgesinde birkaç konser verirler. Yöre insanlarını halk müziği ile buluştururken ayrıca yerel derlemeler yaparlar. Bu konserler korosu, solosu ve enstrümanlarıyla birlikte Turkuaz’da yetişen elemanlarla gerçekleştirilir.

<a href="http://lazca.org/wp-content/uploads/2013/05/556534_263896630390167_1987865249_n.jpg"><img class="size-medium wp-image-6307 alignleft" alt="556534_263896630390167_1987865249_n" src="http://lazca.org/wp-content/uploads/2013/05/556534_263896630390167_1987865249_n-300x225.jpg" width="300" height="225" /></a>EREĞLİ LAZ KÜLTÜR DERNEĞİ
Farklı kültürlerle her yıl farklı etkinliklerde buluşan Ereğli halkı bu yıl kurulan Laz Kültür Derneği etkinlikleriyle bir farklılığa daha ev sahipliği yaptı. Cihangir Bilgin Turkuaz Kültür ve Sanat Derneği ile halk müziği grubu, müzik ve enstrüman dersleri, bale ve halk dansları ile Ereğli halkına verdiği kültür ve sanat hizmetine bir yenisini daha ekleyerek GÖNÜLLÜ arkadaşlarının da desteğiyle KDZ EREĞLİ LAZ KÜLTÜR DERNEĞİ’ni kurdu. Henüz bir ay önce kurulan Ereğli Laz Kültür Derneği, her yıl yüz binlerce kişinin katıldığı Ereğli’nin Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Sanat Ve Kültür Festivali etkinliklerine katılıp Türkiye ve Ereğli’deki Lazları başarıyla temsil etti. Laz kültürü adına bu önemli aktiviteyi gerçekleştirip, Laz kültürünü hem on binlerce festival katılımcıları önünde, hem de yazılı ve görsel basında başarıyla temsil eden Cihangir Bilgin ve dernek gönüllülerini gönülden kutluyoruz.

LKD FESTİVAL PROGRAMI
Festivalin başladığı gün saat 15.00 sıralarında Ereğli’de idim. Cihangir Bilgin 17.00 de başlayacak olan festival kortejinde Ereğli Laz Kültür Derneği ile birlikte yer almamızı söylemişti. Programa aynen uyduk. Önce ben indim otobüsten, 15 dakika sonra da tulum sanatçısı Filiz İlkay Balta geldi.

Kısa bir hoş geldin faslının ardından dernek binasının olduğu yere gidip üyelerle tanıştık. Dernekte muhteşem bir Laz mutfağı sofrasıyla karşılaştık. Derneğe üye kadınlar gönüllü olarak festival boyunca Laz mutfağından yemekler yapmayı üstlenmişler. Lahanasından sarmasına, hamsili ekmeğinden tatlısına kadar aklınıza gelen bütün yemekler var. Festival değil yemek şöleni sanki. Bir an kendimi çocukluğumdaki köy düğününde sandım. Yemeğimizi yedikten sonra katılımcılar gibi biz de dernek tişörtümüzü giyip Filiz İlkay Balta’nın güzelliği ve tulumu eşliğinde festival kortejine doğru yürüdük.

Dernek gönüllüleri Festivalin açılış kortejinde Laz Kültür Derneği pankartıyla yer alırken, Atatürk posterinin yanında ayrıca Lazca pankartlar ve Yaşar Turna’dan, Aşık Osman’a ve Kâzım Koyuncu’dan Metin Lokumcu’ya kadar isimlerin yer aldığı pankartları taşıyarak festival alanındaki selamlama ve saygı duruşunda yerlerini aldılar. İstiklal Marşından sonra LKD kendi programına dönüp Ereğli sahilinde belirledikleri üç noktada ayrı ayrı horon gösterisi yaptılar.

Akşam Filiz İlkay Balta nefesiyle tulum dinletirken yanık sesiyle de yöremizin ezgilerini seslendirerek bizleri hayran bıraktı. Aralıklı horonlarla desteklenen gecede Cihangir Bilgin bağlamasıyla halk müziğinden seçkiler sunarken gitarıyla da özgün Lazca bestelerini dinletti. Daha bitmedi. Tulumda Filiz İlkay Balta, kemençede Cihangir Bilgin yöremizin ezgilerini çalarken Ereğli LKD başkanı Mustafa Karadeniz, üyelerden Ğereli Erdinç, Hemşinli Nazım ve diğer gençlerin katılımıyla seslendirdikleri Hemşin ve Laz ezgileri muhteşemdi.

Festivalin ikinci günü Ereğli LKD’nin programında iki önemli etkinlik vardı. Saat 14.30 da amfi tiyatroda horon gösterisi ve akşam 20.00 de dernek bahçesinde Cihangir Bilgin ve ekibinin sunacağı dinleti. Yine dernek gönüllülerinin hazırladığı açık büfe Laz mutfağında öğle yemeğimizi yedikten sonra saat 14.30 da amfi tiyatroda Hemşin ve Laz oyunlarından oluşan 45 dakikalık bir gösteri yapıldı. Saat 16.00 da İstanbul’dan katılan Laz Kültür Derneği Başkanı Mehmedali Barış Beşli’yi de aramıza alarak dernek binamıza geçtik. Mehmedali Beşli anlatmaya çalıştığımız bu muhteşem manzarayı görünce çok duygulandığını belirtti. Özellikle karınca gibi organize olup herkesin işin bir ucundan tutması Beşli’yi hayran bırakmıştı. Akşamki dinleti tam bir konser havasında geçti. Filiz İlkay Balta tulumuyla, Cihangir Bilgin bağlamasıyla ve Şeyda Bilgin kemençesi ve sesleriyle güzel bir dinleti sundular. Laz kültürü hareketine eklenen yeni halka Ereğli Laz Kültür Derneği gönüllülerine başarılar dilerken, gönülden kutluyoruz.

DEĞİRMENİN SUYU
Üç gün boyunca yapılan bu etkinliklerde yüzlerce insanın yemek yemesi bir yana, ulaşım, konaklama ve ses düzeni gibi diğer masrafları da üst üste koyduğunuzda işin hatırı sayılır bir ekonomik boyutu ortaya çıkmakta. Herhangi bir gelirleri ve finansman desteği olmayan bu organizasyonu kotaran en başta gönüllü çalışan Laz kadınlarıdır. Kadınların bu desteği diğer gönüllülerin fedakârlığı ve Cihangir Bilgin’in becerisiyle birleşince böyle bir organizasyonun üstesinden gelinmiş. Dernek yeni olduğu için üye aidatlarının pek kıymeti yok. Yemek yiyenlerden de belli bir ücret talep edilmeyip, yine gönüllülük esasında arzu edenlerin bir kutuya 5TL ya da 10 TL gibi bir katkı yapmaları düşünülmüş. Ve kutuyu dolduranları gördüm ki çoğunluk yine bu işe gönül verenlerin yakınları olsa da karınca kararınca herkesin çorbada benim de tuzum olsun düşüncesiyle çarkın dönmesi sağlanmakta.

ŞEYDA HANIM GELİNLİK YAPTI
Pazar sabahı dostumuz Cihangir Bilgin beni ve Mehmedali Beşli’yi evinde kahvaltıya ağırladı. İki gün boyunca festivalde kâh kemençe çalarken, kâh sesiyle eşlik ederken izlediğim Şeyda hanım Pazar sabahı müzisyen kimliğini bırakıp bize gelinlik yaptı. Şeyda Hanım bize kahvaltının yanında kendi elleriyle hazırladığı böreği de sıcak sıcak servis etti. Demlik demlik çay servisi ve ardından Türk kahvesiyle de o yorgunluğun ardından kusursuz bir hizmet yapan Şeyda Hanım beni çok gerilere götürüp Laz gelinleri hatırlattı.

DİPNOT
Son söz olarak Cihangir Bilgin’in özellikle Lazca bestelerini dipnot olarak düşmek istedim. Cihangir Bilgin Megrelya’dan Pazar’a kadar olan bölgede ne kadar âşık lakaplı kişi varsa, ne kadar şiir yazan, destan okuyan varsa dörtlüklerini arşivine almış ve çoğunu da bestelemiş. Benim tahminim elinde 30-40 civarında özgün Lazca besteleri var. Sadece dost meclislerinde bunları seslendiren Bilgin, kafe-bar ya da herhangi bir yerde canlı müzik dinletisi yapmadığından bu yönü pek bilinmiyor. Lazca bestelerini yaptığı işten ayrı tutup çok özel ortamlarda paylaşıyor. Bu bilgileri de ben vermiş olayım.

31-05-2013, 19:36
Geri gel