Son yıllarda Doğu Karadeniz Bölgesi’nin sahil kesimindeki tarım alanlarında R. simulans’ın zararı yoğun bir şekilde görülmektedir. Anavatanı Güney Asya’dan 1900’lü yıllarda Rusya’ya, 1950’li yıllarda Gürcistan’a, 2006 yılında da Türkiye’nin Doğu Karadeniz Bölgesi’ne yayılmıştır. Ülkemize geçişinin doğal yollarla değil de Gürcistan Sarp sınır hudut kapısından turunçgil ve kivi (Actinidia chinensis) fidanları ile olduğu sanılmaktadır (Göktürk ve Aksu 2014). Kelebeğe benzeyen erginleri ve sarı tüylerle süslü nimfleri ile hemen dikkat çeken R. simulans, 2006 yılından itibaren bölgede zarar yapmaya başlamış ve her geçen yıl zararını arttırarak devam ettirmiştir. Bu türün hem nimfleri, hemde erginleri; fasülye, mısır, lahana, biber ve patlıcan başta olmak üzere tüm tarım bitkilerinde, çalılarda ve genç ağaçların sürgünlerinde bitkilerin öz suyu ile beslenerek (Göktürk ve Aksu 2014) yaptığı direkt zararın yanında, bazı önemli bitki patojeni fungusların (Cylindrocarpon sp., Fusarium sp. ve Pestalotiopsis quepinii) vektörlüğünü de yapmaktadır (Eken ve ark. 2013). Doğu Karadeniz Bölgesi’nin vazgeçilmezlerinden olan çay (Camelia sinensis), kivi ve fındık da bu zararlı türün tehdidi altındadır. (Araştırma makalesi Sorumlu yazar: Temel GÖKTÜRK, Artvin Çoruh Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü, 08000 Artvin-Türkiye Doğu Karadeniz sahil şeridinin önemli zararlısı Ricania simulans (Walker,1851) (Hemiptera: Ricaniidae)’ın mücadelesi üzerine araştırmalar / Temel GÖKTÜRK, Ahmet MIHLI Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü
Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri, Temel GÖKTÜRK ve Ahmet MIHLI' nın
"Doğu Karadeniz sahil şeridinin önemli zararlısı Ricania simulans (Walker,1851) (Hemiptera: Ricaniidae)’ın mücadelesi üzerine araştırmalar" konulu makalelerinde belirttikleri sonuçlar :
R. simulans nimflerine karşı Azadirachtin ve Spinosad biyopestisitleri, tarla ve bahçe kenarlarındaki çit bitkilerinde, tek veya çok yıllık otsu ve odunsu bitkilerde, zararlının populasyonunu düşürmek amacıyla kullanılabileceği belirtilse de (Ak ve ark. 2013), bunların uygulamada kullanılması mümkün olmamıştır. Alanda yoğunluğun Çay bahçesi olması, bu türe karşı yapılacak mücadele çalışmalarını sınırlandırmıştır. Çay üretim alanlarımızın, Dünya’da çay tarım alanları bakımından % 2,8’lik alanla 7. sırada olduğu dikkate alındığında (Ataseven 2012), R. simulans’ın çay bitkisi için tehlikeli bir böcek türü olduğu unutulmamalıdır. Şu an için bölgede alternatif konukçu bitkilerin çok fazla oluşundan dolayı çay bitkisini fazla tercih etmediği, ileride çay bitkisinde de sorun oluşturmayacağı anlamına gelmemektedir.
**Göktürk ve Aksu (2014)’nun da belirttiği gibi, özellikle çay bitkisinde “çırpma” denilen kültürel işlem sonucu ortaya çıkan artıklar, alanda bırakılmayıp mutlaka imha edilmeli ve 3. sürgün kesimi geciktirilerek eylül ayından sonra yapılmalıdır.
Böceğin zararının, havanın sıcak ve nemin yoğun olduğu zamanlarda daha da fazlalaştığı belirtilmektedir (Swaminathan ve Ananthakrishnan 1984). Karadeniz Bölgesi çok yağış alan nispeten serin bir bölge olduğundan, böceğin zararı fazla değildir. Ancak, yağış miktarının özellikle yaz aylarında düşmesi zararı arttıracaktır. Sonuç olarak, bu böceğin erginlerine karşı yapılacak mücadele çalışmalarında ışık tuzaklarının kullanımının etkili olacağı düşünülmekte ve tavsiye edilmektedir.
Yapılan bir başka araştırma da Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü' nden Kibar AK, Bozok Üniversitesi, Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü' nden Şaban GÜÇLÜ, Süleyman Demirel Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü' nden Cafer EKEN ve Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü' nden Reyhan SEKBAN' ın Türkiye için yeni bir zararlı Ricania simulans (Walker, 1851) (Hemiptera: Ricaniidae) adlı makaleleriyle yayınlanmıştır. Bu çalışmanın sonuçları ise şöyle:
Zararlının biyolojisiyle ilgili elde edilen somut sonuçlardan kültürel mücadeleye yönelik çıkarımlar elde edilebilir. Çünkü R. simulans’a karşı mekaniksel mücadele dışında herhangi bir mücadele önerilmemekte, zararlının kış dönemini konukçu bitkilerin kurumuş ve kurumak üzere olan dal veya sürgünlerinde yumurta döneminde geçirmeleri nedeniyle bir sonraki yıl nimfler çıkmadan önce bahçelerin temizlenmesi ve yumurta ile bulaşık bitkilerin veya dalların imhası popülasyonu büyük ölçüde düşürecektir.
Ayrıca, biyolojik mücadelesine yönelik olarak Güçlü et al. (2010)’nın Rize (Merkez)’de R. simulans’a karşı Lecanicillium muscarium’un etkinliği ile ilgili laboratuar ve arazi şartlarında yapmış oldukları çalışmada L.muscarium’un nimflere etkinliğinin erginlerden daha fazla olduğu, Lm4 izolatının, R. simulans’ın doğal koşullarda kontrolü amacıyla kullanılabilecek potansiyele sahip olduğu belirtilmektedir. Ak et al. (2013), 2009-2011 yıllarında zararlının nimflerine karşı Azadirachtin (400 ml/100 L) ve Spinosad (35 ml/100 L) ilaçlarını denemiş; Azadirachtin’in %30, Spinosad’ın ise %71.2-78.7’lik bir etkinlik gösterdiğini bildirmiştir.
Ancak Saruhan et al. (2006)’nın bildirdiği gibi, özellikle çay zararlılarının popülasyonlarının doğal düşman baskısı altında doğal dengede olması nedeniyle, bu bölgede yetiştirilen çay ile iç içe olması nedeniyle çay zararlılarının doğal düşmanları üzerine olumsuz etki yaparak çay zararlılarının doğal dengesinin bozulabileceği düşüncesiyle üreticilere önerilmemiştir. Bunun sadece nimflerin ilk çıktığı devrede yoğun olarak bulunduğu bahçe kenarlarındaki çit bitkileri veya yabacı otlar üzerinde uygulanması önerilebilir.
Bu haberi okuyanlar aşağıdakileri de okudu
Doğu Karadeniz'de endemik yılan türleri tehlike altında
Doğu Karadeniz'de endemik yılan türleri tehlike altında Doğu Karadeniz bölgesi Rize ve Artvin'de son günlerde sosyal medya üzerinden paylaşılan yılan öldürme videolarında artış
YENİ BİR FINDIK ZARARLISI ORTAYA ÇIKTI
KAHVERENGİ KOKARCA (Halyomorpha Halys) "Arhavi' de özellikle fındık bahçelerinde zarar gösteren, geçtiğimiz yıl yoğun bir populasyona ulaşan tarım zararlısı ile ilgili toplantı
KARADENİZ ÇÖP YOLU
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde katı atıkların düzensiz bertaraf edilmesi, gelişi güzel vahşi depolama yöntemlerinin uygulanması uzun bir süredir çözülemeyen çevre sorunu haline geldi.
ELEVİT YAYLASI DOĞU KARADENİZ'İN GÖZDESİ
Doğu Karadeniz'in yeni gözdesi Elevit Yaylası
DOĞU KARADENİZ'DE SEL, HEYELAN VE TAŞKINLARDA 644 KİŞİ ÖLDÜ
Doğu Karadeniz Bölgesinde 90 yıllık sürede meydana gelen 59 sel, heyelan ve taşkın olaylarında toplam 644 kişi hayatını kaybetti. Bölgede en fazla sel ve taşkın olayı Rize’de
BİR YAYLA BELGESELİ : " Gözyaşı Yolu "
BİR YAYLA BELGESELİ : " Gözyaşı Yolu " Karadeniz' den 2016 yapımı bir belgesel " GÖZYAŞI YOLU / Path Of Tears " Engin Türkyılmaz